İş Hukuku
Kurumunuzdan haksız yere işten mi çıkartıldınız? EYT kapsamında sizi ayırt edip işyerinden mi gönderdiler? İşçilik hak ve alacaklarınız nelerdir? Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatı nedir, nasıl hak edilir?
Yasal haklarımızı korumak için zaman kaybetmeden Av. Fatma TEMİZER UYSAL Hukuk Bürosuna iletişime geçebilirsiniz.
Profesyonel ve Deneyimli Avukatlık Hizmetleri
Kayseri İş Hukuku Avukatı
Fatma Temizer Uysal Hukuk Bürosunda İş Hukuku alanında geniş bir kapsamda hizmet sunulmaktadır.Bu çerçevede işçi-işveren uyuşmazlıklarının çözümüne yönelik olarak büromuzca aşağıdaki hizmetler verilmektedir.
İş Hukuku alanlarında hizmet almak istediğiniz konuyla ilgili bizimle iletişeme geçebilirsiniz.
İş Hukuku Alanında Neler Yapıyoruz?
- İşçi ve işverenlerin hakların korunmasına ilişkin iş sözleşmelerinin hazırlanması,
- İş sözleşmelerinin revizyonu,
- Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai ücretleri,
- Hizmet sözleşmelerini haklı sebep ile feshi,
- İşçi kusurları,
- İşe iade davaları,
- İşverenin kusursuz sorumluluğu,
- Yarı zamanlı ve tam zamanlı ücretleri, yıllık ücretli izinler, doğum izinleri,
- İşçinin yaralanma, ölüm ve iş-görmezlik durumu,
- SGK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı ihya işlemleri,
- 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 Sayılı Sosyal sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu kapsamında işverenlere ve çalışanlara ilişkin eğitim hizmetlerinin ve hukuki danışmanlık faaliyetlerinin yürütülmesi,
- Sendikal faaliyetler ile ilgili ihtilafların çözümlenmesi,
- Toplu iş sözleşmesi taslaklarının hazırlanması ve müzakerelerin yapılması,
İşçinin çeşitli sebeplerle işyerinden ayrılırken işveren tarafından iş kanunu gereğince işçiye vermiş olduğu bir tazminat türüdür. Kendi isteğiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz .Kıdem tazminatı brüt ücret üzerinden hesaplanır. Yalnızca damga vergisi kesintisi yapılır. (Gelir Vergisi Kanunu Madde 25/7 (2320 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle değişen bent gereğince ) Kıdem tazminatı’nın söz konusu olabilmesi için işçinin çalışma süresinin tam bir yılı doldurmuş olması gerekir.
Süresi belirli olmayan sürekli hizmet akitlerinin İş Kanununun 13. maddesinde belirtilen esaslara uyulmadan sona erdirilmesi halinde işi terk eden işçi ya da işçinin işine son veren işveren aynı maddede belirtilen bildirim önellerine (iş akdinin feshedileceğinin belli bir süre önceden bildirilmesi) ilişkin ücret tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür. Bu şekilde ödenecek tazminat uygulamada “İHBAR TAZMİNATI’ olarak adlandırılmaktadır
4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinde, geçerli bir neden bulunmadan veya sebep gösterilmeden yapılan fesihlerin geçersiz kabul edileceği kanun maddesi haline getirilmiştir. Böylece iş ilişkisinin sürekliliği ve istikrarı sağlanmaya çalışılmıştır. Aynı İş Kanunu’nun 18, 19, 20, 21, 22 ve 29. maddeleri ile işverenin bireysel ve toplu işçi çıkarması halleri sınırlandırılmış ve kurallara bağlanmıştır. Ayrıca İş Kanunu madde 116 uyarınca, İş Kanunu’nun 18, 19, 20, 21 ve 29. maddeleri, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na kıyas yoluyla uygulanacaktır. Bu durumda, Basın İş Kanunu kapsamına giren gazeteciler de iş güvencesinden faydalanabilir hale getirilmişlerdir. Ancak tüm bu olumlu düzenlemelere rağmen, Deniz İş Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında kalan ve iş sözleşmesi ile çalışan işçiler iş güvencesinden faydalanamamaktadır.
İŞE İADE DAVASINDA DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?
İş K. m. 20/1 uyarınca, iş sözleşmesi feshedilen işçi, geçersiz olduğunu düşündüğü fesih bildiriminin tebliğinden itibaren BİR AY içinde işe iade davası açmalıdır.
İŞE İADE DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?
İş sözleşmesi işveren tarafından sebep gösterilmeden ya da geçersiz sebeple feshedilen işçi, açmış olduğu işe iade davasını kazandıktan sonra, geçersiz sayılan fesih nedeniyle, boşta geçen süreye ilişkin ücretini ve diğer haklarını talep etme hakkına sahip olur..
İş K. m. 21 uyarınca, feshin geçersizliğine karar verilmesi durumunda işveren işçinin başvurusunu tebliğ aldıktan itibaren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşveren bu süre içinde işçiyi işe başlatmazsa mahkeme tarafından belirlenen tazminatı ödemekle yükümlü olacaktır.
MADDİ TAZMİNAT Davası (İş kazası nedeniyle)
İş kazası geçiren işçi, ruhen ve/veya bedenen zarara uğramış olabilir. İşte ruhen ve/veya bedenen zarar gören işçinin bu zararını gidermesi adına Türk Borçlar Kanunu gereğince dava açma hakkı bulunmaktadır. Türk Borçlar Kanunu’nun 51 ve devamında düzenlenen haksız fiil neticesinde tazminat maddelerine göre iş kazası geçiren işçi cismani zarar halinde zararının giderilmesini talep edebilecektir. Bunun yanı sıra ölüm ve bedensel zararlarda zarara uğrayan işçi bazı giderlerin karşılanmasını talep edebilecektir. Ölüm ve bedensel zarar halinde iş kazası geçiren işçi veya ölen işçinin yakınlarının maddi tazminata konu olan alacak hakları doğmaktadır..
İş kazası geçiren işçi, öncelikle iş gücü kaybına uğramışsa , bunu talep edecektir. Ancak iş kazası ve sonrasındaki süreçte kendisine bağlanan aylıklar bir nebze zararını karşılasa da kişinin çalışamamasından kaynaklı yaşayacağı maddi ve manevi zararın tamamını kapatması mümkün olmayacaktır. Hal böyleyken en önemli husus, işçinin çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden dolayı uğrayacağı zararlardır. Bu zararlar gerek maddi gerekse manevi olacağından , alınacak raporlar ve toplanan deliller doğrultusunda zararın giderilmesi sağlanmalıdır. Burada ihmal edilmemesi gereken en önemli husus kazanın oluştuğu andan itiaberen tüm delillerin sağlıklı bir şekilde toplanmasını sağlamak olacaktır.
MANEVİ TAZMİNAT Davası (İş kazası nedeniyle)
İş kazası nedeniyle bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özellikleri göz önünde tutularak, zarar görene uygun bir miktar paranın ödenmesi kabul edilmiş ayrıca ağır bedensel zarar veya ölüm halinde de zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat talep edebileceği Türk Borçlar Kanununda yer almıştır.
İş kazası nedeniyle, doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişinin, eş ve çocuklarının ruhsal sağlığı ağır şekilde bozularak şok geçirip tedavi olmak zorunda kalmaları durumunda illiyet bağı gerçekleşmiş sayılacağından Borçlar Kanunu’nun 47. maddesine dayanarak manevi tazminat isteyebileceği açıktır.
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (İş kazası nedeniyle)
Destekten yoksun kalma tazminatı, iş kazası neticesinde ölüm hadisesinin gerçekleştiği zaman ortaya çıkacak tazminat türüdür. Nitekim bu tür tazminatın doğası gereği, iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde bir ölüm meydana gelmeli, ölen işçinin yakınlarının bu şahsın desteğinden yoksun kalacak olmaları gerekmektedir. Gerçekten de işçinin iş kazası neticesinde ölmesi halinde ; işçinin varsa eşi, çocukları ve bakmakla yükümlü olduğu kimseler, işçinin desteğinden yoksun kalacaklar ve maddi açıdan kayba uğrayacaklar. Destekten yoksun kalma tazminatında esas konu , ölen şahsın yaşamaya devam etmesi halinde ilgililere desteğe devam edecek olmasıdır. Bu doğrultuda destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilebilmesi için şu iki şartın gerçekleşmesi gerekmektedir :
Ölen işçi, sağlığında destekten yoksun kalacağını iddia eden kişilere bakacak güçte olmalı
Tazminat talep edenler , ölen işçinin yardımına muhtaç olmalı
İş Kazası Nedeniyle Açılacak Tazminat Davalarında Zamanaşımı : İş kazası nedeniyle açılacak maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı genel hükümlere göre çözümlenecektir. Zamanaşımı, iş kazasının gerçekleştiği günden itibaren 2 yıl ve herhalde 10 yıldır. Bu sürelerin sona ermesiyle birlikte iş kazasına bağlı olarak yapılacak tazminat talepleri zamanaşımına uğrayacaktır.
geçerli bir neden bulunmadan veya sebep gösterilmeden yapılan fesihlerin geçersiz kabul edileceği kanun maddesi haline getirilmiştir. Böylece iş ilişkisinin sürekliliği ve istikrarı sağlanmaya çalışılmıştır. Aynı İş Kanunu’nun 18, 19, 20, 21, 22 ve 29. maddeleri ile işverenin bireysel ve toplu işçi çıkarması halleri sınırlandırılmış ve kurallara bağlanmıştır. Ayrıca İş Kanunu madde 116 uyarınca, İş Kanunu’nun 18, 19, 20, 21 ve 29. maddeleri, 5953 sayılı Basın İş Kanunu’na kıyas yoluyla uygulanacaktır. Bu durumda, Basın İş Kanunu kapsamına giren gazeteciler de iş güvencesinden faydalanabilir hale getirilmişlerdir. Ancak tüm bu olumlu düzenlemelere rağmen, Deniz İş Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında kalan ve iş sözleşmesi ile çalışan işçiler iş güvencesinden faydalanamamaktadır.
İŞE İADE DAVASINDA DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?
İş K. m. 20/1 uyarınca, iş sözleşmesi feshedilen işçi, geçersiz olduğunu düşündüğü fesih bildiriminin tebliğinden itibaren BİR AY içinde işe iade davası açmalıdır.
İŞE İADE DAVASININ SONUÇLARI NELERDİR?
İş sözleşmesi işveren tarafından sebep gösterilmeden ya da geçersiz sebeple feshedilen işçi, açmış olduğu işe iade davasını kazandıktan sonra, geçersiz sayılan fesih nedeniyle, boşta geçen süreye ilişkin ücretini ve diğer haklarını talep etme hakkına sahip olur..
İş K. m. 21 uyarınca, feshin geçersizliğine karar verilmesi durumunda işveren işçinin başvurusunu tebliğ aldıktan itibaren işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşveren bu süre içinde işçiyi işe başlatmazsa mahkeme tarafından belirlenen tazminatı ödemekle yükümlü olacaktır.
Nitelikli Hukuk Avukatı
Alanında uzman, deneyimli ve güven merkezli çalışan büromuz; tüm müvekkillerine nitelikli hukuk hizmetleri sunmaktadır.
10 Yılı Aşkın Tecrübe
Fatma Temizer Uysal Hukuk Bürosu 10 yılı aşkın tecrübesi ve birikimiyle başarıya giden yolda güvenilir çözüm ortağınız.
Yüksek Başarı
Müvekkillerimizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini her olayda ayrı ayrı değerlendirerek en iyi sonuçlara ulaşmak için çalışmaktayız.